Ana Sayfa » Tarih » Erzurum Kongresi Kararları Nelerdir ?

Erzurum Kongresi Kararları Nelerdir ?

?

Erzurum Kongresinde Hangi Kararlar Alınmıstır,Erzurum Kongresinde alınan kararlar nelerdir,Erzurum Kongresi, Erzurum Kongresi Kararları hakkında bilgileri sizler için paylaşıyoruz.

Ateşkesin imzalanmasından sonra gittikçe artan, antlaşmaya uymayan davranışlar İzmir, Antalya, Adana ve çevresi gibi ülkemizin en önemli bölümlerinin ele geçirilmesi; Aydın ilinde Yunanlıların işlediği dayanılmaz acı olaylar; Ermenilerin Kafkasya içlerinde sınırlarımıza kadar uzanan toplu öldürme ve Müslümanları yok etme politikası ile toprakları ele geçirme hazırlıkları; Karadeniz kıyılarında Pontus düşünü gerçekleştirmek amacıyla hazırlıklar yapılması, sadece bu amaçla Rusya kıyılarından akın akın göçmen adı altında gelen yabancı Rumların, bu arada silahlı haydut çetelerinin getirilmesi gibi olaylar karşısında kutsal yurdun bölünme ve dağıtma tehlikesini gören ulusumuz, hiçbir ulusal buyruma dayanmayan hükümetimizin bu davranışlar ve acı olaylara bir çare bulamayacağını, bu uğursuz örneklerle anlamıştır ve birçok etkiler altında, olası ki, hükümetin çok daha kötü, hiçbir şekilde hoşlanılmayacak ve kabul edilmeyecek kararlara da baş eğeceğinden kuşkulu bu

lunmaktadır. Bundan dolayı kendini en yakın ve en kanlı tehlikeler karşısında gören Doğu Anadolu illerinin kutsal varlıklarını korumak amacıyla her taraftan ulusal vicdandan doğmuş derneklerin katılmasıyla toplanmış olan Erzurum Kongresi 7 Ağustos 1919 tarihinde çalışmasına son vererek Tanrının yardımıyla aşağıdaki kararları aldı:

Erzurum Kongresi maddeler halinde

1. Trabzon ve Canik Sancağı ile Doğu illeri adini taşıyan Erzurum, Sivas, Diyarbakır, Mamuretilaziz (Elazığ), Van ili ve bu alan içindeki bağımsız sancaklar (doğrudan içişleri bakanlığına bağlı) hiçbir neden ve bahane ile birbirinden ve Osmanlı topluluğundan ayrılması düşünülemeyen bir bütündür. Mutluluğu ve kara günü topluca paylaşmayı ve geleceği hakkında aynı amacı, ereği kabul eder. Bu alanda yaşayan bütün Müslümanlar birbirlerine karşılıktı özveri duygusuyla dolu, soy ve toplumsal kökenlerine bağlı öz kardeştirler.
2. Osmanlı ülkesinin bütünlüğünün ve ulusal bağımsızlığımızın sağlanması, saltanat (padişahlık) orunun ve hilafetin korunması için ulusal gücü etkin ve ulusal buyrumu egemen kılmak temel ilkedir.
3. Her türlü, toprakları ele geçirme, el atma, Rumluk ve Ermenilik kurulması amacına yönelik sayılacağından topluca savunma ve toplumsal dengemizi bozacak biçimde Hıristiyan azınlıklara yeni birtakım ayrıcalıklar verilmesi kabul edilmeyecektir.
4. Hükümetimizin (istanbul), İtilaf Devletlerinin baskısı karşısında buraları bırakma ve gözden çıkarma zorunluluğunda kalması olasılığına göre, hilafet ve saltanat orununa bağlılığı, ulusal varlığı ve haklan temsil eden önlemler ve kararlar alınmıştır.
5. Yurdumuzda öteden beri birlikte yaşadığımız Müslüman olmayan azınlıkların Osmanlı devleti yasalarıyla sağlanan kazanılmış haklarına tamamen saygılıyız. Mal, can ve namuslarının korunması temelde dinimizin, ulusal geleneklerimizin gereği ve yasalarımızın ilkeleri arasında olduğundan bu konu Kongre’mizin genel görüşleriyle de belirlenmiştir.
6. İtilaf Devletlerince Ateşkes’in imzalandığı 30 Ekim 1918 tarihindeki sınırımız içinde kalan ve her bölgesinde olduğu gibi Doğu Anadolu illerinde de çok büyük çoğunluğu Müslümanlardan oluşan kültürel, ekonomik yönlerden kardeş olan, dindaş ve soydaşlarımızla şenlenmiş bulunan topraklarımızın parçalanması görüşünden tamamen vazgeçilerek, varlığımıza, tarihsel, toplumsal, dinsel haklarımıza saygı gösterilmesini ve bunlara aykırı girişimlerin desteklenmemesini ve bu suretle tamamen hakka ve adalete dayalı bir kararı bekliyoruz.
7. Ulusumuz insanca, çağdaş amaçları yücelten sanayi, teknik ve ekonomik gereksinmelerimize değer verir. Bundan dolayı devlet ve ulusumuzun içerden ve dışardan bağımsızlığı ve yurdumuzun bütünlüğü saklı kalmak koşuluyla, 6. maddede belirtilen sınır içinde ulusallık ilkelerine saygılı ve ülkemizi ele geçirme emeli beslemeyen herhangi bir devletin teknik, sanayi, ekonomik yardımını kıvançla karşılarız ve bu adaletli, insanca koşulları içeren bir barışın sağlanması da insanlığın esenliği ve dünyanın rahatlığı adına başlıca ulusal emelimizdir.
8. Ulusların kendi yazgılarını kendilerinin kararlaştırdığı bu tarihsel devirde, hükümetimizin de ulusal buyruma bağtı olması zo- runludur. Çünkü ulusal buyruma dayanmayan herhangi bir bakanlar kurulunun öznel, kişisel kararları, ulusça geçerli olmadıktan başka, dışardan da geçerli olmadığı, olamayacağı şimdiye kadar geçen eylemler ve sonuçlarla sabit olmuştur. Bundan dotayı ulusun, içinde bulunduğu bugünkü zorlamalar ve kaygıdan kurtulma çarelerine kendisinin girişmesine gerek kalmadan hükümetin Ulusal Meclis’i hemen ve zaman kaybetmeksizin toplaması ve bu suretle ulusun yazgısı ve ülke hakkında alacağı bütün kararları Ulusal Medis’in denetimine sunması zorunludur.
9. Yurdumuzun karşı karşıya kaldığı durum ve olaylardan, tamamen aynı amaçla ulusal vicdandan doğan derneklerin birleşmesi ve kaynaşmasından ortaya çıkan büyük kitle bu defa “Doğu Anadolu Müdafaai Hukuk Cemiyeti” (Doğu Anadolu Hakları Savunma Derneği) olarak adlandırılmıştır, işbu dernek, her türlü particilik akımlarından tamamen uzaktır.
10. Kongre tarafından seçilen bir “Heyeti Temsiliye” (Temsilciler Kurulu) kabul edilmiş ve köylerden itibaren il merkezlerine kadar var olan ulusal örgütler birleştirilmiş ve sağlamlaştırılmıştır.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir